İYİ Parti Aksaray Teşkilatı İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı
KEMAL ONUR ATALAY
İYİ Parti Aksaray Teşkilatı Milli Eğitim İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Parti üyelerinin Öğrenci Yemini okuduğu açıklamada; İYİ Parti Aksaray İl Başkanı Sercan Belgemen, hükümete seslenerek, “Seçim döneminde bizi aldatarak verdiğiniz bedava yemek sözünü yerine getirin.”
Aksaray İl Müdürlüğü de ülke genelinde ekonomik krizin velileri etkilemesi ve Öğrenci Yemini’nin kaldırılmasına tepki olarak İYİ Parti’nin yürüttüğü eş zamanlı eylem kapsamında Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir açıklama yaptı. Parti üyeleri Öğrenci Yeminini okurken; İl Başkanı Sercan Belgemen de şu açıklamayı okudu:
“2023-24 eğitim-öğretim yılı bugün 1. ders zilinin çalmasıyla başladı. Ülkemizin bekası için eğitim politikalarını ön planda tutan ve Cumhuriyet değerlerimizi her zaman içselleştiren İYİ Parti mensupları olarak bugün sahalardayız. Tıpkı buradaki gibi 81 ilde eş zamanlı olarak karşınızda tarlalar.
“MEB MÜFREDATI DIŞINDA FAALİYETLERDE BULUNMAK EĞİTİM SÜRECİNİ OLUMSUZ ETKİLER”
Pek çok konuda olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin koptuğunu, eğitimde de toplumsal değerlerimizin asimilasyonuna yönelik hassasiyetlerin terk edildiğini üzüntüyle görüyoruz. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre eğitim bir uzmanlık alanı, öğretmenlik ise uzmanlık mesleğidir. Şunu bilinmelidir ki; Vakıf, cemaat, dernek grupları vb. gibi din eğitimi veya değerler eğitimi adına Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı dışında bazı faaliyetlerin yürütülmesi ülkemizdeki eğitim-öğretim sürecini olumsuz etkilemektedir. Çünkü bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredat ve programa uydukları bilinmiyor ve bu durum oldukça tehlikeli. Özellikle şunu belirtmek isteriz ki; Her zaman olduğu gibi öncelikli talebimiz çağdaş ve çağdaş eğitimin yanı sıra eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır.
“YETMEMİZ TÜM ÜLKEMİZDE YENİDEN OKUNMAYA BAŞLAMALI”
Bu talebimizi her fırsatta, her türlü medyayı kullanarak yorulmadan haykırıyoruz. Çünkü ülkemizin temel sorunu bu. Ne yazık ki bugün içinde bulunduğumuz eğitim sistemi birey yetiştirmeye değil, seçmen yetiştirmeye dayalıdır. Çocuklarımız ‘Ne mutlu Türk olduğunu söyleyene!’ diyor. “” çığlığından rahatsız olanların asıl amacının, kimliksiz zihniyete sahip, başkalarına hizmet eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu açıkça anlaşılmıştır” dedi ve konuşmasına şöyle devam etti:
“Devlet kontrolü altında olması gereken okullarımız ve öğrenci yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin çocuklarına ücretsiz erişim sağlanması esas alınmalıdır. Yasadışı olarak nitelendirilen sözde eğitim veya barınma merkezleri Devletimizin hiçbir biriminin onay vermediği ve bırakın tolere edilmek şöyle dursun derhal kapatılmalıdır. Süreçler vakit geçirilmeden yürütülmelidir. Ülkemizin milli bilincini ve milli değerlerimize aidiyet duygusunu güçlendirmek için Geleceği olan çocuklar için, yargı kararına rağmen yasaklanan ‘Andımız’, ülke genelinde yeniden okunmaya başlamalıdır.
“Kırtasiye giderlerinin yükü devletimiz tarafından karşılanmalıdır”
Ailelere yük olan ağır kırtasiye giderlerinin devletimiz tarafından karşılanması, okul ve derslik sayısının yetersiz olması, dersliklerin kalabalık olmasından kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Öğretmen açığı, atamasız öğretmen ders başına çalıştırılarak kapatılmalı, okulsuz köylerin ve taşımalı eğitim sisteminin sıkıntıları giderilmelidir. Biliyoruz; Türkiye’de ilkokul 4’üncü sınıf öğrencilerinin yüzde 40’ı, 8’inci sınıf öğrencilerinin yüzde 46’sı okula aç giderken, 1 milyon 358 bin çocuk açlığın eşiğinde. Bu nedenle YETERLİ Partisi olarak okullardaki çocuklarımıza yönelik beslenme projesi geliştirdik. Şimdi buradan iktidara sesleniyoruz; Haydi seçim döneminde bizi kopyalayarak verdiğiniz bedava yemek sözünü yerine getirin! Kısacası öğrencilerimizin beslenme sorunları mutlaka ele alınmalı, sağlıklı ve nitelikli bireyler yetiştirmek için eğitimimiz dünyada evrensel kalite standartlarına yükseltilmelidir. “Öğretmenlerin özellikle özel okullarda açlık bölgesinde istihdam edilmesi engellenmeli, velilere ekstra maddi ve manevi yük olan hizmet yüküne son verilmelidir.”