Demirtaş’tan Akşener’e açık mektup: HDP seçmeni olarak oyumu ister misiniz?
6 yılı aşkın süredir Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e açık mektup yazdı.
Demirtaş’ın “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanım’a açık mektubum” şöyle:
Sayın Meral Akşener,
İYİ Parti Genel Başkanı,
Sayın Genel Önder, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle yazıyorum. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte, Millet İttifakı’ndaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak tarihi bir dönemde güçlü bir görev üstlendiniz.
‘Bay. KILIÇDAROĞLU TÜM SEÇMENLERLE BULUŞMAK İSTİYOR’
Öncelikle hayırlı olmasını diler, başarılar dilerim.
Gördüğüm kadarıyla Sayın Kılıçdaroğlu ve sizin dışınızdaki partilerin genel başkanları, HDP seçmeni de dahil olmak üzere tüm seçmenleri demokratik dönüşüm umudu etrafında bir araya getirmek istiyor.
‘Hayır biz de HDP seçmeninin oyunu ve desteğini istiyoruz ama HDP’nin kurumsal bir adres olarak alınmasına karşıyız’ derseniz, hemen belirtmeliyim ki ben hemen HDP’ye siyasi kimliğimi korumak için görev ve sorumluluk verdim. tıpkı diğer partilerin seçmenleri gibi.
Dolayısıyla çok güvendiğim HDP yönetimi hangi yönde karar verirse versin, oyum doğal olarak aynı tarafta olacaktır.
Partimiz HDP de tıpkı motamot GÜZEL Parti gibi meşruiyetini halktan almıştır. Üstelik kamuoyu HDP’ye sizin partinizden daha fazla ilgi göstererek HDP’yi Türkiye’de üçüncü parti konumuna getirdi. Aslında HDP ile meclis sıralarında yan yana, kurullarda aynı masaya oturuyorsunuz. Zaman zaman Meclisimizi HDP Milletvekili Sayın Nimetullah Erdoğmuş yönettiği için Meclis’teki varlığımızı da biliyorsunuzdur.
‘YAKLAŞIMLARINIZ’ BİRLİKTE KAZANACAĞIZ AMACIYLA UYGUN DEĞİLDİR’
Sayın Genel Başkan,
Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bir bölümü “birlikte kazanacağız” sloganlarıyla umut aşılamaya çalışırken partimiz HDP’ye yönelik bazı açıklamalarınızın ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.
Bir HDP seçmeni olarak sizi daha iyi anlayabilmek adına bazı iddialara açıklık getirmekte büyük fayda görüyorum.
Millet İttifakı’nın bir modülü olarak ittifakınızdaki taraflarla bile çetin bir müzakereye girdiniz. Sizin hakkınız olan müzakere siyaseti neden HDP’nin hakkı değil?
HDP seçmenini eminim ikinci sınıf, iradesiz vatandaş olarak görmüyorsunuz. O halde HDP’nin oy kullanacağı cumhurbaşkanı adayıyla müzakere etmesinin ne zararı olabilir?
Üstelik müzakere fasılları, HDP’nin defalarca açıkladığı gibi, HDP’nin Eylül 2021’de açıkladığı 11 maddelik tutum belgesidir, çok üstü örtülü şeyler değildir.
HDP bu esasa göre bir karar alırsa büyük ihtimalle Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak, siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ek olarak, partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecektir.
‘HDP’Lİ OLARAK OYUMU İSTİYOR MUSUNUZ?’
Sayın Başkan, bu durumda açıkça sormak zorundayım:
1- HDP seçmeni olarak oyumu ister misiniz? Benim oyumla Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınızı göz önünde bulundurarak beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada, Millet İttifakı belediye başkanlarının yerel seçimlerde kazanmasını sağlayan HDP oyları için ‘istemiyorum’ demediğinizi hatırlatmak isterim.
2- HDP bir bakanlık istememesine rağmen bazı arkadaşlar “HDP’ye bakanlık vermeyeceğiz” diyerek biz HDP seçmenlerini yaraladılar, ötekileştirdiler. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuğuna oturmak için aday olsalar bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP’nin demokratik unsurlar dışında herhangi bir talepte bulunmadığı açıklamasına rağmen, “CHP HDP ile diyalog kurabilir ama taviz verilemez, talepleri bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşme taleplerini taviz olarak görüyor musunuz?
İktidara gelirseniz ve HDP’nin talepleri masanıza gelmezse bize hangi masayı önerirsiniz? Elli yıldır olduğu gibi bizi yeniden “terörle mücadele masasına” mı döndürmeyi düşünüyorsunuz?
4- Hem HDP hem de HDP seçmeni, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında, baskıcı, dayatmacı, egemen bakış açısıyla bir yaklaşımı asla kabul etmeyecektir.
Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında barışçıl bir şekilde, çağdaş bir dille konuşarak çözülmesinden başka bir yöntem benimsemiyoruz. Önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?
“Seçmenlerin bir arada durmasında bir sakınca yok”
Sayın Genel Başkan,
Tüm seçmenler gibi GÜZEL Parti ve HDP seçmeni de sokakta yan yana yaşıyor, ateşte kavruluyor. Seçmenin ortasında durmakta bir sakınca yokken, siyasi liderlerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum.
Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun eşit, özgür ve müreffeh bir ortamda yaşayan bir Türkiye yaratmak zorundayız. Sizlerin de bu çabaya katkı sağlayacağınıza inanıyorum, yine güzel olacak diyorum, başarılar diliyorum.
Peyva dawî, birêz Akşener bilela tu zanibe ku em Kurd in. Em gelê Kurd xwedî nasname, ziman, cand, hûner û dîrok in. Em di doz xwe de jî mafdarin. Bila qet neyê ji bir kirin!
avlanmak selahattin demirtaş
Edirne Cezaevi”